Çetinkaya House

“Doğayla bütünleşen yalın mimarinin huzurlu yorumu”

Bu tek katlı villa tasarımı, modern minimalizmin yatay çizgisel dilini doğanın dinginliğiyle buluşturan bir yaklaşıma sahiptir. Kütlesel kompozisyon, yatay düzlemdeki akışkanlık üzerine kurulmuş olup, mekânın çevresiyle kesintisiz bir ilişki kurmasına olanak tanır.
Yapının karakterini tanımlayan en önemli unsur, geniş saçaklı düz çatısıdır. Bu öğe hem yapıya güçlü bir yatay vurgulama kazandırır hem de gölgelendirme işleviyle iklimsel konforu artırır. Cephede kullanılan dikey ahşap lameller, yapının sade geometrisini yumuşatarak doğal dokularla sıcak bir kontrast oluşturur.
Renk paletinde gri, beyaz ve ahşap tonlarının dengeli kullanımı, modern sadeliği ön plana çıkarırken, ışığın gün içindeki değişimiyle cephede sürekli farklı bir atmosfer yaratır. Bu, villanın günün her saatinde yaşayan bir mimari kimliğe sahip olmasını sağlar.
Geniş sürme camlar, iç mekânla dış mekân arasında optik bir süreklilik kurar. Böylece yaşam alanları, gün doğumundan gün batımına kadar doğal ışıkla beslenen geçirgen hacimler haline gelir. Teras alanı, doğrudan yaşam alanına açılarak açık plan anlayışını dış mekâna taşır.
Bu villa, gösterişten uzak ama karakteri güçlü bir tasarım anlayışının ürünüdür. Her detayında insan ölçeğine, sadeliğe ve doğayla uyuma vurgu yapılmıştır.
Kısacası, bu yapı modern yaşama doğanın sessizliğini taşıyan, zamansız bir mekânsal deneyim sunar.